29 Kasım 2014 Cumartesi

Çocuğunuzun Eğitimi ve Gelişimi (1-2 yaş)

Bu yaşlarda bebeklerde hızlı bir gelişme görülür. Bebeğiniz artık hareket edip dünyayı keşfetmektedir. Bu dönemde annelerin bebeğe limitler koyup onu koruma gereklilikleri başlar.

1-2 yaş bebeklerin, sizden ayrı bir insan olduğunu anladığı zamanlardır. Bu durum onu yalnız bıraktığınızda onun üzülmesine sebep olabileceği gibi, ona “ben” ve “benim” kelimelerini de kazandırır. Bir şeylere sahip olma ve onu kendine ait hissetme ihtiyacı görülebilir.

Bir şeyin ne olduğunu anlamanın yollarından biri de onun ne olmadığını anlamaktır. Çocuğunuz da her şeyin zıddına meraklı olabilir. Her ne öneriyorsanız tersini yapması bu sebepledir.

Birçok kelimeyi anlayabilseler de, soyut ya da karışık cümleleri anlayamayacak kadar basit düşünmektedirler. Onlara “hayır” deseniz de yasak eylemleri yapmaları, içgüdülerini hâlâ kontrol edemeyişlerindendir.

18 aylık bir bebeği idare etmek, yorucu spor aktiviteleri gibidir. Bu dönemde çocuk çok enerjik ve öğrenmeye açık olacaktır; bu durum annelerin sürekli gözlerini çocuklarında tutmalarını mecbur kılar.

Bu yaşlardaki çocuklar ayrılıklara aşırı tepki verebilirler. Çünkü henüz bir yere gittiğinizde hemen geri döneceğinizi anlayamamışlardır. Aileleriyle oynamaktan hoşlanırlar, sürekli tekrar içeren oyunlardan keyif alırlar. Oyuncak telefonla konuşmak gibi aktivitelerle büyüklerin davranışlarını taklit etmeye başlarlar…

18 ay itibariyle çocuklar erişebildikleri her şeye dokunmaya çalışırlar. Sarılmak, gıdıklanmak gibi fiziksel aktivitelerden hoşlanırlar. Yabancılardan korkabilirler, ailelerine müthiş bir bağlılık gösterirler. Bu dönemde çocuğunuzu yalnız bırakırken sinirlenme belirtisi göstermiyorsa, bu bir problemin işareti olabilir. Yürümeye başlamış olmaları gerekir, hızlı koşmaya çalışırken düşebilirler, kısa mobilyalara tırmanabilirler. 50 kelimeye kadar bir kelime haznesi oluşturabilirler, tanıdık şarkılara eşlik etmeye çalışabilirler.

Anneler neler yapabilir?

Basit yap-boz oyunlarıyla onları eğlendirebilirsiniz. Bu dönemde resimlere bakmayı severler, resimli kitaplar edinip, tanımadıkları objeleri kitap üzerinde ona gösterebilirsiniz. Basit sorularla onlara bir objenin adını sorabilirsiniz. Meyve, hayvan, araba şekline oyuncaklarla onlara farklılıkları öğretebilirsiniz. Oyun oynarken kendi haline bırakıp, kendince eğlenmeyi öğrenmesini sağlamalısınız ve sadece yardım istediğinde yanına gitmelisiniz.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Çocuklarda Dil Gelişimi Ve Dili Geliştirme

Kitap okuma: Erken okuma becerilerinin gelişmesi, harf ve yazılı materyale aşinalık, duygu ve hissettiklerini ifade etme, sözcük bilgisini geliştirmeye yöneliktir. Diyaloglu kitap okuma dediğimiz metod; sadece resimli kitaplardaki yazıları okumanızdan ibaret olmayan karşılıklı sözel ifadeye dayalı ve soru cevap şeklinde yapılan bir kitap okuma metodudur. 

Burada basit düzeyde bazı objeleri göstermesini isteyebilir ya da siz göstererek ne olduğunu sorabilirsiniz. Eğer çocuğunuz daha büyük ise; duygulara yönelik sorular ve duruma ait çıkarsamalar yapabilirsiniz."Evet kedi camdan atladı ama köpek havlamasaydı atlamazdı değil mi?" gibi. 

Puzzle,blok,lego ile oyun: İnce motor ve bilişsel becerilere yöneliktir. Birlikte parçaları takmanız bu sırada yapmak istediğiniz obje hakkında konuşmanız onu iletişime yönlendirecek sadece mekanik şekilde oynamaktan çok sizinle paylaşmaktan da hoşlanacaktır. 

Tüneller,atlama zıplama aktiviteleri: Kaba motor becerilere yöneliktir. Bu aktiviteler sırasında duygularınızı katarak olanları ifade etmeniz "çok şaşırdım sen nereden çıktın öyle" çocuğunuza model olmanızı sağlayarak, kendini ifade ederken duygu ve endişelerini dile getirmesine yol gösterir.



17 Kasım 2014 Pazartesi

Atölyelerimde Kullandığım Parmak Boyaları



Bu Yazıyı yazmamın sebebi boyaları annelerin cok beğenmesi ve genel bir değerlendirme yaparsam kesinlikle mukemmel bir parmak boyasidir.

MotherCare dan temin ettiğim bu parmak boyaların fiyatı 6.30 ₺ kesinlikle cok uygun ve kaliteli bir ürün.

Nasil mi bu kanıya vardım ilk atölyemden itibaren deneyimlerime gore kıyafetlerden ve heryerden kolayca çıkabilen sildiğinizde veya yıkadığınızda iz bırakmayan bir boya oncelikle.

1-2 yas grubumda bu boyaları gercekten yiyen bile oldu ama kesinlikle olumsuz bir sonuç doğurmadı tabikide.

O yuzden cok Pahalı parmak boyalarida aldim ama kesinlikle renk olarak ve Kullanım olarak hepsinden guzel bir boya

Tüm Mothercare mağazalarından temin edebilirsiniz. Unutmadan ozel kucuk  fırçalarıda bulunmakta en kisa zamanda bende gidip inceleyip atölyelerimde kullanacağım :)

8 Kasım 2014 Cumartesi

Etkinlik Yaptırmanın Faydaları

Yoğurma Maddeleri

     Çocuklar yumuşak nesneleri oynamaktan onları yoğurmaktan ve değişik şekiller ortaya çıkarmaktan çok hoşlanırlar. Onların bu ihtiyacını karşılamak, duygusal doyuma ulaşmaları ve sıkıntılarından kurtulmalarını sağlamak için yoğurma maddeleri en uygun malzemedir. Çocuklara sağladığı faydaları;

1) El becerileri gelişir

2) El ve parmak kasları gelişir 

3) Yeni buluşlar ortaya çıkarır

4) Yaratıcılıklarını geliştirir 

5) Sanata karşı ilgi duyarlar

6) Güven duyguları gelişir

7) Duygusal doyuma ulaşır

Yoğurma maddeleri şunlardır;

1) Kil

2) Tuz seramiği

3) Kağıt hamuru

4) Talaş hamuru

5) Plastilin

Kağıt İşleri

         Çocuklar resim ve el işi faaliyetleri sırasında bir işi yapmanın mutluluğunu ve hazzını duyarlar. Bu faaliyetleri yaparken renkli kağıtlar keserek kolaj yapar değişik şekillerde kesilmiş kağıtları bir araya getirerek bir bütün oluştururlar. Çocuklar bir iş başarmanın ve bir eser ortaya koymanın rahatlığını hisseder. Bu his çocuğun güven duygusunu gelişmesini sağlar.

         Ayrıca bazı kavramların gelişmesinde de rol oynar. Şekil kavramı, uzunluk –kısalık kavramı kolayca gelişir. Kağıt işleri şunlardır;

1) Kağıt katlama 

2) Kağıt kesme 

3) Kağıt katlama 

4) Kağıt yuvarlama

5) Kağıt yırtma 

Boya Çalışmaları


           Boyaçalışmaları çocukların bazen tek başına, bazen de gruplar halinde sürdürdükleri çalışmalardır. Birlikte çalışma çocukların birbirleriyle uyum içinde olmaları, yardımlaşama,temiz ve düzenli hareket etme,alışkınlıklarını kazanmalarına yardımcı olur. Boya çalışması yaparken çocuklar duygularını ifade etme ve kağıt üstüne dökme imkanı bulurlar. Bu arada hayal dünyaları genişler ve yaratıcılıkları teşvik edilmiş olur. Resim alanında yetenekli olan çocukları bu çalışmada gözlemleyerek yeteneklerinin gelişmesi için uygun koşulları hazırlamak imkanı doğar. Çocuklar fırça tutması öğrenirken kas gelişimi de olumlu yönde etkilenir. El-göz koordinasyonu gelişir .Bazı boya etkinlikleri şunlardır;

1) Mum Boya

2) Parmak Boya 

3) Sulu Boya 

4) Pastel

5)Baskılar

6)Şeker Boyası

7)Sihirli Boya

8)Püskürtme


Atölye calışmalarımda kesinlikle her alana hitap etmeyi dusunuyorum. Her alanı desteklemek ve bir Adımda olsa ileriye taşımak amacım. 

5 Kasım 2014 Çarşamba

Yemek yemiyor mu?

Çocuklar yemek yememeyi annelerine karşı koz olarak kullanabilmektedirler. 


18 aylıktan 2 yaşına kadar, yetişkine karşı çıkmanın bir yolunu yemeklerde bulur. 

Yemek konusu da çocukların iradelerine bakan ve anne-babaya karşı kullanabildikleri kozlardan bir tanesidir. Bazı durumlarda enne-babanın yanlış tutumu bu durumun pekişmesine neden olur.  Daha sonra 3 ve 6 yaş civarında, çocuk tat alma konusunda başka bir orijinal dönemden geçer. Hep aynı şeyleri sevmeye ve yemeye başlar. Genelde makarna, patates kızartması, pilav, sosis, ...vs. bu durum çocuğa göre bir iki yıl sürebilir. Ama Yediği bu fast-food larinda ne kadar sağlıksız oldugunu biliyoruz hepimiz.

Normalde bir yaşından sonra çocuğun sofraya erişkinler ile beraber oturması ve yaşına uygun yemekler yemesi beklenir. Beş yaşına gelen çocuk, ailenin yemek alışkanlıklarına uyabilir. Bu evrelerde çocuk fazla yemek yemeye zorlanmamalıdır. Tabağına fazla yemek koyarak bitirmesine zorlamak, onda nazlanma oluşturur. Bu nazlanma gitgide yememeye dönüşür. Çocuk okulda yemek yemeye başladığında yiyecek tercihleri daha da zenginleşir. 

Çocuğunuzun yemek seçmesini istemiyorsanız, önce sizin yemek seçmeyerek örnek olmanız gerekir.

Unutmayın ki yemek yeme çocuğun sıra dışı yapması gereken bir olay değil, onun fizyolojik bir ihtiyacıdır. Zevkle yapması gereken bir ihtiyacını işkence haline getirmemek gerekir. Yemediği için telaşa kapılmanın bir anlamı yoktur. Baskı yapmayın, sabredin, göreceksiniz ki yemek yiyecektir.

Çocuktan çok yemesi istendikçe, diğer kişilerin ilgisini çekmek için yememekte direnecektir. Hiçbir çocuğun açlıktan kendini öldürdüğü görülmemiştir. Çevresindeki hiç kimse çocuğun yemesiyle ilgilenmezse o karnını kendiliğinden doyuracaktır.

Yemek yememe sorununa bir bakış;

Çocuk akşam yemeğini bir türlü yemek istemiyor. Annesi o kadar ısrarla yemesini istediği halde, çocuk inatla "Hayır yemeyeceğim" diyor.

Hatta bazı anneler bu durumlarda çocuğun arkasından yemek tabağıyla birlikte dolaşırlar. Burada çocuğa nasıl bir mesaj verilmiş oluyor? "Çocuğum aslında yemek yemek, fizyolojik bir ihtiyaçtır ama senin için sosyal bir doyumdur. Sen yemek yemesen de olur aslında. Fakat ben senin yemek yemeni istiyorum. Bunun için de ısrar ediyorum." Böylece çocukların akşam yemekleri bir merasim halini alıyor.


Yemek saatinde çocuk sofraya çağrılmalı yiyebileceği kadar yemek önüne koyulduktan sonra kesinlikle iki üç kereden fazla yamak yama konusunda ısrar etmeyiniz.

Çocuğun her zaman iştahlı olamayacağını da kabul edelim. Böyle zamanlarda yemiyor diye telaşa kapılıp ona baskı uygulamayalım. Yoksa yemeğe karşı daha da iştahsız ve isteksiz hale gelecektir

 Çok fazla ısrarcı olarak, tabak elinizde, çocuğun peşinde dolaşmayın.

Çocuk yemek yemeden sofradan kalkarsa kesinlikle o öğün içinde ona ek abur cubur gıdalar vermeyin.

Onu büyüklerin yediği her yemeği yemesi konusunda zorlamayın. Çünkü çocukların damak zevkinin ve beklentilerinin büyüklerinkinden farklı olduğu bir gerçektir. Ama her çeşit yemekten tatması gerektiğini ona anlatın.

Yemek yememek çocuğun seçtiği bir davranıştır. Aç kalmak da onun tercihi. Yemek yemek istemiyorsa yemesi için baskı yapılmamalıdır. Sabaha kadar aç kalmasına izin verilmelidir. Çünkü aç kalmak bizim değil, çocuğun sorunudur. Böylece çocuk kendi davranışının sonuçlarına katlanmayı öğrenir.

Çocuğun yemekten iki saat öncesinden, bir şey yamamaya alıştırılması gerekir. Bu alışanlık yasaklarla değil,uzun süreli ve sabır içinde ona yapacağımız açıklamalarla sağlanmalıdır.

"Yemezsen hasta olursun, büyüyemezsin."  Gibi abartılı sözler de söylenmemeli. Bu durum çocukta korku oluşturabilir.

Çocuğun yanında kesinlikle "şunu yemez, bunu yemez" diye konuşmayın. Çocuğun bunu kabullenip o yiyeceği denemesini zorlaştırmış oluruz.

Her canı sıkıldığında  bakkala yada markete girmemeli. Kesinlikle yedikleri abur cubura sınır getirmelisiniz. Bunlar onun iştahını kesecektir.

 Yemek zamanından beş on dakika önce çocuk uyarılmalıdır. Çocuk oyunda ilken sert bir tutumla sofraya gelmesi için zorlanmamalıdır. Oyun çocuk için her şeydir. Çocuğu oyundan koparıp almak onu yemek yememeye yöneltebilir. Yese bile sinirlilik içinde yenen yemek olumsuz etkiler yapar (hazımsızlık, bulantı, kusma).
 Yemek konusunda büyük hata çocuğa baskı yapmaktır. Bu onu daha da inatçı, itaatsiz yapacak ve sizin ona karşı öfkelenmenize neden olacaktır.
Akşam yemek yapmaya karar verdiğinizde o gün yapabileceğiniz yemek çeşitlerinden hangisini istediğini çocuğunuza sorarak fikrini almanız, çocuğun alınan karar sorumluluk duymasını ve bu konuda hassas davranarak yemek yemesinde yardımcı olacaktır.


Tekrar tekrar soyluyorum lutfen her konuda kararli olun :) 

1 Kasım 2014 Cumartesi

Söz Dinlemeyen Çocuklar

Çocuklarda zaman zaman anne-babanın sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları olabiliyor.
Bu söz dinlememe sizinde bildiginiz gibi 2 yaş civarında yani 2 yaş sendromunda bas göstermeye basliyor.

Sizlerde cok cok iyi biliyorsunuz ki bu 2 yaş Sendorumu çocukluğun en sancılı donemi :)

Çocuğunuz artik kendini birey olarak düşündüğü icin sizin degilde kendi kararlarını secimlerini kendileri yapmak ister olmayincada ters durumlar oluşur.

Cocuk artik kendi Vücudu üzerinden iyiden iyiye kontrol kazanmaya başlamıştır. Bu donemde cocuk istekleri uzerinde ısrarcıdır ve inatçıdır. 
Anne Baba'nın tahammül sınırlarını zorlayacak kadar zıtlık çıkartabilir. Gereksiz yere ağlar , istekleri olmadığında eşyaları fırlatabilir, kendini yerlere atabilir.

Cocuga bağırmakta ve şiddet uygulamak gibi yanlis tavırlar çocuğun daha da negatif bir tavır icine girmesine neden olmaktan baska bir ise yaramaz. 


Anne Babanin model olmasi yaninda  cocugu doğruluğa teşvik etmesi, Çocuktan dogru Davranışlar beklemesi ve istemesi de cocugun ahlaki Davranışlar kazanmasında oldukça etkilidir.

Sizlerden duydugum bazi yakınmalar; 

Koyduğum kurallara uymuyor.
Söz geçiremiyoruz.
Herseyi Ağlayarak istiyor.
Istemediği olduğunda kendini yerlere atıyor. 

Çocuğun icinde bulunduğu yaş Dönemi'nin yani sira cocuk eğitiminde 
Anne Baba'nın takındığı tavırlar farkinda olmadan yaptıkları tutum hataları da cocugun soz dinlememe davranışı göstermesine sebep olabilir.

Cocuğunuza beklemeyi öğretin. Her istediğimiz şeye hemen kavuşmamızın mumkun olmayacağını bazen cok emek vermemiz sabır göstermemiz gerektiğini örneklerle anlatın.

Cocuğunuza engel koyma yerine seçenekler sunun. Istediği bir seye eger onay vermiyorsanız hayir olmaz asla gibi sözlerle engellemek yerine seçenekler sunarak onu yönlendirmeye calisin .
 
Hatta espiri yeteneğinizde kullanarak iste soz dinlemeyen cocuklari almak gıdıklayan gidik canavarı geliyor gibi ;) 

Hayir sözcüğünü sık kullanmamaya calisin. Bir kere hayir demeyi bıraktığınızda Çocuğunuz sözcüğü söylediği zaman bunu önemseyin.

Iyi gunler Annelerim :)